Davranış Bozukluğu Nedir?

Çocukluk döneminde gözlenen davranım bozuklukları; karşı gelme, karşıt olma, başkaldırma, düşmancıl tarzda tekrar eden davranışlar olarak gözlenebileceği gibi toplumsal norm ve kuralları ve/veya başkalarının haklarını çiğneme yönünde, tekrar eden tarzda davranış örüntüleri olarak da görülebilir. İnsan ya da hayvanlara karşı agresyon, öfke tepkisiyle kendisini gösterir.

Davranış Bozukluğunun Görülme Sıklığı


Bilimsel araştırmalarca, toplumda görülme sıklığı %2,6 ila %15 arasındadır. Ancak klinik uygulamalarda bu oranın %20’lerin üzerinde seyrettiği görülmektedir. Erkek çocuklarda, kız çocuklarına göre görülme sıklığı daha fazladır. Başlangıç yaşı 4-8 olmakla birlikte bu duruma Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu ya da Kaygı Bozukluğu, Depresyon gibi tanıların da eşlik ettiği durumlar söz konusudur.
Davranış Bozuklukları, Karşıt olma-karşıt gelme ve Davranım Bozukluğu olarak iki ayrı başlıkta ele alınmaktadır.

••Karşıt olma – Karşıt Gelme Bozukluğunun Belirtileri


Çocuk çabuk öfkelenir, otoriteyle çatışır, otoritenin koyduğu kurallardan şikayet eder, kasti şekilde insanları sinirlendirme eğilimindedir, kendi davranışı nedeniyle başkalarını suçlar, sıklıkla alıngan, çabuk küsen ve etrafındakilere kolayca sinirlenen bir tutumu vardır, kin duyma ve intikam alma gibi davranışlarla da kendini gösterir. Bu durum hem aile hem okul hayatında bozulmaya yol açar.

••Davranım Bozukluğunun Belirtileri


Sıklıkla, insan ya da hayvanlara karşı agresyon, öfke tepkisiyle kendisini gösterir: Zorbalık, göz korkutma, tehdit etme, fiziksel kavga başlatma, ciddi yaralanmalara sebep olabilecek şekilde nesne kullanma (sopa, cam şişe, kırık eşyalar, bıçak, çakı gibi), insanlara ve hayvanlara fiziksel olarak acımasızca davranma, çalma, birini zorla cinsel aktivitede bulunmaya zorlama gibi yıkıcı tarzda davranışlar gözlenebilir.
İnsan ve hayvanların yanı sıra nesne/eşyaya zarar verme davranışı da gözlenen durumlar arasındadır: kasten yangın çıkarma, eşyaya zarar verme, birinin eşyasını kasıtlı olarak yok etme gibi. Yalan söyleme, dolandırıcılık/sahtekarlık yapma, okuldan kaçma, yaşıyla uyumsuz şekilde yasa dışı davranışlarda bulunma, madde kullanma, olumsuz davranışların ardından pişmanlık duymama gibi durumlar görülebilir. Bu durum sosyal, akademik ve okul dışı işlevselliği ciddi anlamda bozmaktadır.

••Davranım Bozukluğunun Nedenleri…


Erken çocukluk döneminden itibaren mizaç farklılıklarıyla (zor mizaçlı, zor yatışan bebekler) başlayan, dürtüsel tarzda davranışlar ve/veya öğrenme alanında yaşanan güçlüklerle devam eden ve yetersiz ebeveyn denetiminin (bakım verenin sık değişimi, ihmal, istismar gibi) yol açtığına dair araştırma bulgularının yanı sıra genetik aktarım (psikopatolojiye yatkınlık), ebeveyn tutumları (katı fiziksel ceza, tutarsız disiplin anlayışı gibi) ve ebeveynde gözlenen psikolojik sorunlarının (depresyon, madde kullanımı gibi) tetikleyici etkisinden bahsedilmektedir. Yapılan davranış sonunda pişmanlık duymamak ise Davranım Bozukluğunda gözlenen bir diğer önemli belirtidir. Haklı olduğunu düşünme, hatayı bir başkasına yükleme eğilimi bu tip olgularda çok fazladır.
Davranış bozuklukları aşağıdaki maddelerde olduğu gibi çocuklarda bir yada birkaçı bir arada bulunabilmektedir.
• Öfke.
• Saldırganlık.
• İnatlaşma.
• Küsme.
• Kardeş Kıskançlığı.
• Çalma.
• Yalan.
• Karşı gelme.
• Okuldan yada evden kaçma.

Tedavi:
Davranım bozukluğunun tedavisindeki zorluğun bir kısmı , bozuklukların birçok farklı bölgeyi ve fonksiyon alanını etkilemesinden ve müdahalelerin her bireyi ilgilendiren kritik alanlara hitap etmesi gerekliliğinden kaynaklanmaktadır. Bir diğer zorluk da eğitim, ruh sağlığı, gençlerin yargılanması ve çocukların korunması gibi birçok sosyal hizmetin bir arada bulunmasını gerektirmesidir. Bu nedenle tedavi çeşitli sistem konularıyla ve bunların koordinasyonuyla dikkatle ilgilenmelidir. Davranışsal beceri eğitimi ve aile bazlı programların görece etkili oldukları düşünülmektedir. En etkili tedavilerden ikisi, ebeveyn yönetim eğitimi ve problem çözme becerileri eğitimidir.